Belçika’nın yağmurlu sokaklarında yürürken, Tori ve Lokita’nın adımları, geçmişin yükünü taşıyordu. Batı Afrika’nın sıcak rüzgarlarından uzakta, içlerindeki hüzün, yağmurun ince dokunuşlarıyla birleşerek sokakları yıkıyordu. Tori’nin yaşlı gözleri, hayatın acı gerçeklerini yansıtırken, Lokita’nın omuzları, beklenmedik bir yük altında eziliyordu. Ancak, birbirlerine sıkı sıkıya kenetlenmişlerdi. Her adım, onları daha da yakınlaştırıyor ve kardeşlik bağlarını daha da güçlendiriyordu. Liege’in sokaklarında, hayata sıkı sıkıya tutunmuş iki kardeş vardı artık. Geleceğe dair umutları, içlerindeki hüznü aydınlatıyordu. Çünkü artık biliyorlardı ki, birlikte olduklarında, hayat ne getirirse getirsin, üstesinden gelebileceklerdi. Zorluklarla dolu bir serüvende bile, birlikte olduklarında hiçbir şey onları yıldıramazdı.