Randolph Bradley, hayatını sakin ve sıradan bir şekilde sürdürmeye çalışan bir gençtir. İçsel huzurunu sağlamak için yalnızlığın getirdiği dinginliği tercih eden Randolph, insanlarla fazla etkileşimde bulunmaktan kaçınmaktadır. Ancak bu huzurlu yaşamı, en yakın arkadaşı Benson’un aniden başlattığı korkutucu bir dönemle alt üst olur. Benson’un zihninde beliren karanlık düşünceler, onu bir cinayet serisinin içine sürüklerken, bu durum Randolph’un da hayatını tehdit eder. Tehlikeli durumlarla karşılaşırken, geçmişteki travmaları ve korkularıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Hayatta kalma mücadelesi, yalnızca dostunu kurtarma çabası olarak kalmayacak, aynı zamanda kendi içsel çatışmalarını çözmesini de gerektirecektir. Dostluk bağlarının sınandığı bu süreçte, ihanetin ve karanlığın yükü, onun için son derece ağır olacaktır. Randolph, kâbus dolu yolculuğunda yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal bir mücadele verirken, kendi içindeki karanlıkla yüzleşmenin ne kadar zorlayıcı olduğunu keşfedecektir. Bu zorlu yolculuk, hayatında beklenmedik değişimlere yol açacak ve içsel huzurunu bulma çabası, onu derin bir sorgulama sürecine sokacaktır.