Görünüşte mükemmel bir hayat süren üç arkadaş, bir yazar, bir aktris ve bir müzisyen, dışarıdan bakıldığında başarılı ve mutlu bir yaşam sürüyor gibi görünmektedir. Ancak, bu kusursuz görünümün ardında, geçmişte gizlenmiş travmalar ve saklı sırlar yatmaktadır. Bir akşam, yazarın evine beklenmedik bir şekilde dönmesi, tüm dengeleri alt üst eder. Mutfakta eşini en yakın arkadaşının kollarında bulan yazar, derin bir hayal kırıklığı ve ihanet duygusuyla yüzleşmek zorunda kalır. O an, dostluklarının temellerini sarsan bir deprem etkisi yaratırken, her birinin iç dünyasında patlayan bir fırtına ortaya çıkar. Kıskançlık, intikam ve hayal kırıklığı, tüm dostluğun zayıflamasına neden olurken, aralarındaki güven bağları da giderek çözülür. Bu olay, geçmişte saklanan yaraların açılmasına ve saklı sırların gün yüzüne çıkmasına yol açar; böylece, her birinin ruhu derin yaralarla dolu bir savaş alanına dönüşür. O gece yaşananlar, yalnızca bir anlık bir kriz değil; aynı zamanda dostluklarının derinliklerindeki karanlıkların açığa çıkmasına neden olacak bir felaketin başlangıcıdır.