Ünlü müzisyen Johnny Boz, kariyerinin zirvesindeyken hayatını kaybeder. Bir akşam, evinde işlenen katsiz cinayet, dedektif Nick Curran’ın dikkatini çeker. Nick, cinayet soruşturmasını yürütme görevini üstlendiğinde, Boz’un ölümüne tanıklık eden Catherine Tramell ile karşılaşır. Catherine, keskin zekası ve büyüleyici karizmasıyla Nick’in ilgisini çeker. Ancak Nick, Catherine’in saf olduğuna dair bir inanca sahip değildir; bu durum onu içsel bir çatışmaya iter. Kanıtlardan yoksun olan bu cinayetin detayları arttıkça, Nick, Catherine’in zekasıyla oynadığı ölümcül bir oyunun içine çekilir ve ikisi arasında gidip gelen tehlikeli bir çekim hisseder. Gerçeklik ve hayali ayırt edemez hale gelirken, Nick bir tutku ile paranoya arasındaki sınırda gidip gelir.