Gert Van Der Graaf’ın yaşamıyla ilgili bu belgesel film, insanın ruhunun derinliklerine inmeyi ve saplantıların ne denli çarpıcı sonuçlara yol açabileceğini göstermeyi amaçlar. Agnetha Fatskog’a duyduğu saplantı, Gert’in hayatını baştan sona saran bir gölge gibidir. Film, Gert’in çocukluktan yetişkinliğe kadar olan yaşam öyküsünü detaylı bir şekilde aktarırken, izleyicileri onun iç dünyasında bir yolculuğa çıkarır. Gert’in saplantısının nasıl başladığını ve nasıl büyüdüğünü anlatırken, insan psikolojisinin karmaşıklığını ve zaaflarını gözler önüne serer. Gert’in içsel çatışmalarını anlamak, izleyicilere derin bir düşünce deneyimi yaşatır. Bu belgesel, izleyicilere insanın kırılganlığını ve saplantıların ne denli yıkıcı olabileceğini hatırlatır.