1876’nın sakin kırsal köşelerinden birinde, Pandora ve kızı Hester, doğanın getirdiği zorluklarla başa çıkarak kendi hallerinde yaşamaktadır. Ancak, bir gün yaralı bir adam olan Calhoun’un kapılarında belirmesi her şeyi değiştirir. Kanlı bir soyguncu olarak bilinen Calhoun, hayatta kalmak için yardım isterken, Pandora’nın kalbinde bir korku belirir. Zira Calhoun’un geçmişi, onu ve kızı Hester’i büyük bir tehlikeye atabilir. Kasabanın korkulan çete lideri Bear John’un, Calhoun’un peşine düşmesiyle Pandora’nın durumu daha da tehlikeli hale gelir. Bear John ve çetesi, intikam almak için çiftliğe doğru ilerler. Pandora, hem kendini hem de kızını korumak için elinden geleni yapmaya kararlıdır. Annelik içgüdüsüyle hareket ederken, geçmişin gölgeleriyle yüzleşmek zorunda kalacaktır.