O yaz akşamı, köy sessizliğin içinde huzurlu bir şekilde uyurken, beklenmedik bir felaket onların kapısını çaldı ve bu felaket, Necip’in hayatını sonsuza dek değiştirdi. Trafik kazası, hayatının dengesini alt üst etti ve onu bilinçsiz bir beden haline getirdi. Hastanenin soğuk ve karanlık odalarında gözlerini açtığında, etrafında yabancıların yüzlerini görerek bir endişe hissetti. Ancak, asıl şok, kendi kimliğini hatırlamadığını öğrendiğinde yaşandı. Bu gerçek, onu bir bilinmezlikler denizine sürükledi. Hastane personeli, kim olduğunu belirlemek için çaba sarf ederken, köy halkı da Necip’in ailesini bulmaya çalışıyordu. Muhtar Şevket liderliğindeki bir grup, bu zorlu görev için bir araya geldi. Ancak, içlerindeki karmaşık duygularla başa çıkmak zorundaydılar. Çünkü Necip’in hafızasını kaybetmesi, sadece bir kişinin değil, tüm köyün geleceğini belirsizleştirdi. Ancak, bu sadece bir başlangıçtı. Onları bekleyen daha büyük sırlar ve tehlikeler vardı, bu da onları beklenmedik bir maceraya sürükleyecekti.