Dünya, korkunç bir hızla yayılan gizemli bir virüsle sarsılırken, insanlık adeta felç olmuştur. Virüs, insanların zihinlerini ve bedenlerini ele geçirirken, birçok kişi korkunç ve tehlikeli yaratıklara dönüşmektedir. Manel, bir yıl önce yaşadığı trajik bir kaza sonucunda karısını kaybetmiş ve bu olayın ardından ailesinden koparak, yalnızca kedisi Luculo ile birlikte izole bir yaşam sürmeye karar vermiştir. Zamanla Manel, karamsarlığın ve yalnızlığın pençesinde sıkışmış hissederken, bir yandan da kız kardeşi ona umut vermek ister. Kız kardeşi, ona Vigo’yu terk edip Kanarya Adaları’ndaki güvenli bir sığınakta buluşmayı önerir. Ancak, bu kaçış planı daha ilk adımda çökünce, Manel, evini korumak için barikatlar kurmaya ve hayatta kalma içgüdülerini zorlamaya başlar. Dış dünyanın dehşetiyle yüzleşmek zorunda kalan Manel ve Luculo, yalnızca enfekte olmuş yaratıklarla değil, aynı zamanda insanlığını yitirmiş bireylerle de mücadele etmek zorunda kalacaklardır. Bu süreçte, hayatta kalmak için her türlü çabayı göstereceklerdir; ancak insanlık halleri, karşılaştıkları tehlikelerin yanı sıra, kendi içsel çatışmalarıyla da sınanacaktır.