Kaltenbach kasabasının üzerindeki bulutlar, giderek yoğunlaşan bir karanlığa bürünürken, kasaba halkı yaz fırtınasının habercisi olan bu karanlık gökyüzüne tedirgin gözlerle baktı. Hara çiftliğinde yaşamını sürdüren Ari, gökyüzündeki bu değişim karşısında garip bir huzursuzluk hissetti. Fırtınanın öncesinde, kasabaya Equuleus adlı gezici bir at sirkini taşıyan kervanların gelişi, her şeyin seyrini değiştirdi. Sirkin aniden çiftliğe sığınması, kasabada büyük bir heyecan yarattı. Ari, sıradan çiftlik yaşamının dışına çıkarak sirkin gösterilerine katıldığında, büyüleyici at gösterisinin büyüsüne kapıldı. Gösterideki yaşlı at Kasırga’nın gözlerindeki yorgunluk, Ari’ye kendi atı Fırtına’yı hatırlattı. Bu benzerlik, onun kalbinde derin bir iz bıraktı. Kasırga’nın artık çalışamayacak kadar bitkin olduğunu öğrenen Ari, sirk çocuğu Carlo ve sadık dostu Ostwind ile birlikte bir kurtarma planı yaptı. Kasırga’ya yardım etme isteği, Ari’nin hayatında yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Ancak, sirk müdürü Yiri’nin bu planı öğrenmesiyle işler karmaşıklaştı. Tam bu sırada, Kanada’dan dönen Mika’nın katılımıyla, Ari ve arkadaşları Kasırga’yı kurtarmak ve doğu rüzgarlarının özgürlüğünü geri kazanmak için zorlu bir mücadeleye giriştiler. Bu mücadele, Ari’ye hem dostluk hem de cesaretin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlattı.