Orta Doğu’nun kum fırtınalarıyla meşhur çöllerinde, güneşin kavurduğu topraklarda, iki cesur savaşçı göreve çıkar. Paralı asker olarak tanınan bu adamlar, Irak çölünün derinliklerinde kaybolan Shadha adlı bir kızı kurtarmak için yola koyulurlar. Görevlerinin başlangıcında, bu işin ne denli tehlikeli olabileceğini tahmin edemezler. Ancak, çölün derinliklerine indikçe karşılaştıkları düşmanlar ve tuzaklar, bu görevin bir cehenneme dönüşeceğini gösterir. Şiddet ve umutsuzluk her geçen gün artarken, geçmişin karanlık sırları ve içlerindeki korkularla yüzleşmek zorunda kalırlar. Kendi içlerindeki karanlıkla başa çıkmaya çalışırken, en büyük düşmanlarının aslında kendileri olduğunu anlarlar. Hayatta kalmak için tüm yeteneklerini ve cesaretlerini kullanmak zorunda kalan bu askerler, hayatlarının en büyük mücadelesine girişirler. Parçalanmış hayatları, onları geri dönüşü olmayan bir savaşın içine sürükler ve bu savaş, hayatlarının en büyük sınavı haline gelir.