Stefan, Romanya’ya döneceği günü beklerken, hayatının bu önemli adımını sıkı bir şekilde planlamıştı. Geri dönecek, eski evine yerleşecek ve belki de huzurlu bir hayatın tadını çıkaracaktı. Ancak, doğanın sessizliğinde yaptığı bir yürüyüş, tüm bu planları kökünden değiştirdi. Ormanın derinliklerinde yosunları inceleyen genç bir kadına rastladığında, Stefan onun yoğun dikkatine ve sakinliğine hayran kaldı. Bu genç kadın, doğayla iç içe yaşamayı seçmiş Çinli bir araştırmacıydı ve doktora tezi için doğanın gizemli dünyasını araştırıyordu. Stefan, onun doğayla olan bu güçlü bağına kayıtsız kalamadı. Aralarındaki konuşma, Stefan’ı yeni bir yola sürükledi. Şehirde yapmayı düşündüğü planlar, bu karşılaşmanın etkisiyle yok olup gitmişti. Artık sadece geri dönmek değil, bu kadının yanındaki yeni dünyayı keşfetmek istiyordu. Hayatının hiç düşünmediği bir yöne doğru sürüklendiğini fark etti ve bu gizemli bağın Stefan’ı nasıl değiştireceğini tahmin edemiyordu. Dönüş, artık onun için yeni bir başlangıcın habercisiydi.