Dakota ve William Block, gecenin sessizliğinde derin bir uykuya dalmışken, arka bahçelerinden gelen tuhaf seslerle uyanırlar. İlk başta bu seslerin bir rüzgarın hışırtısı ya da bir hayvanın çıkardığı sıradan bir gürültü olduğunu düşünen çift, içlerindeki huzursuzluk hissiyle kapılarına doğru ilerler. Kapıyı araladıklarında, karşılaştıkları manzara ise tüm korkularını doğrular: Şehir büyük bir patlamayla sarsılmış ve ardından yayılan gizemli bir gaz, insanları kana susamış, vahşi zombilere dönüştürmüştür. Kaos, her köşeyi ele geçirmiş; insanların çaresizlik içinde çığlık attığı, binaların yıkıldığı bir manzara ortaya çıkmıştır. Block çifti, bu korkunç ortamda hayatta kalmaya çalışırken, eski bir dansçı olan ve talihsiz bir kaza sonucu bacağını kaybetmiş olan Cherry ve onun cesur ve kararlı eski sevgilisi Wray ile karşılaşır. Bu dört kişi, bir araya gelerek sadece zombilere karşı değil, aynı zamanda bu kâbusun ardındaki karanlık sırları çözmek için de mücadele eder. Ancak bu mücadele, tahmin ettiklerinden çok daha zorlu olacaktır. Her köşe başında onları bekleyen yeni tehlikeler, hayatta kalma şanslarını giderek azaltırken, gerçeklerin peşinde koşmak onların dayanıklılıklarını ve cesaretlerini son noktaya kadar zorlayacaktır. Bu felaketin ardındaki sırlar ortaya çıktıkça, karşılaştıkları dehşet daha da büyüyecek ve hayatta kalmak, hiç olmadığı kadar zor hale gelecektir.