Sanghyeon, borçlarının altında ezilmekten yorulmuş bir halde yaşam mücadelesi veriyordu. Her adımda, mali sıkıntıların onu daha da derin bir uçuruma sürüklediğini hissediyordu. Dongsu ise karanlık ve ürkütücü bir tesisin içinde, çocukların terk ettiği bir dünyada çalışmanın ağırlığını taşıyordu. Bir yağmurlu gün, ailesi tarafından terk edilmiş küçük bir bebek olan Woosung, hayatlarına girdi ve her şeyi değiştirdi. İki adam, Woosung’u karlı bir şekilde satmak için çaba sarf ederken, dedektifler ise onları köşeye sıkıştırmak için ellerinden geleni yapıyordu. Sanghyeon’un borçları ve Dongsu’nun karanlık geçmişi birbirine karışırken, her ikisi de kendi iç çekişmeleriyle mücadele ediyordu. Ancak Woosung’un masumiyeti ve tesisin sırları, her şeyin ne kadar hızlı değişebileceğini gösteriyordu.