Hindistan Ordusu’na yönelik maskeli bir adamın gerçekleştirdiği cesur saldırı, ülkenin geleceğini tehdit edebilecek kadar kritik öneme sahip gizemli bir paketin çalınmasıyla sonuçlandı. Bu korkunç olayın ardından, saldırgan daha büyük ve daha tehlikeli saldırıların sinyallerini verirken, Albay Adil Shekar Azad, karşılarındaki bu düşmanın sıradan bir saldırgan olmadığını ve bu karmaşık durumu çözmek için sıra dışı bir plana ihtiyaç duyulduğunu hemen anladı. Azad, ordu içindeki en tehlikeli subaylardan olan Firoz Bade Miyan (Freddy) ve Rakesh Chote Miyan’ı (Rocky) yeniden göreve çağırmak zorunda kaldı. Freddy ve Rocky, yıllar önce askeri mahkemede yargılanmış ve görevden uzaklaştırılmışlardı. Onları bulma görevi Yüzbaşı Meesha’ya verildi. Meesha hızlı bir şekilde harekete geçerek ikisini de buldu. Ancak, geçmişte yaşanan olaylar nedeniyle Freddy bu tehlikeli görevi kabul etmeye gönülsüzdü. Rocky ise hiç tereddüt etmeden göreve katılmayı kabul etti. Tehlikenin boyutları ve saldırganın planları gün yüzüne çıktıkça, olayın Birleşik Krallık’a kadar uzandığı anlaşıldı. Bu gelişme üzerine Meesha, Rocky ve Azad, Birleşik Krallık’ta yaşayan Dr. Pam’in yardımıyla Londra’ya gittiler. Londra’da yaptıkları araştırmalar sonucunda, çalınan paketin Waterloo İstasyonu’nun altında bir kasada saklandığını keşfettiler. Yeni ortaya çıkan gerçekler ışığında, ekip kendilerini hayatlarının en tehlikeli ve riskli görevine hazırlamak zorunda kaldı. Londra’da, casuslar ve suç örgütleriyle dolu bir dünyada, hem hayatta kalmak hem de görevlerini başarıyla tamamlamak için amansız bir mücadeleye giriştiler. Bu süreçte, gizemli paketin uluslararası bir krize yol açabilecek sırlar barındırdığını ve zamanla yarıştıklarını fark ettiler. Meesha, Rocky ve Freddy, zorlu görevlerinde hem birbirlerine güvenmeyi öğrenmek zorunda kaldılar hem de eski düşmanlarını alt etmek için stratejik hamleler yapmak zorundaydılar.